24 Ekim 2019

Su Gibi Aziz Olmak

Siz de “Ay su benim midemi bulandırıyor ya” diyenlerdenseniz bu makale tam da size göre! Düşündüğümüz bazı şeyler psikolojik olabilir.

Su içmesini hatırlattığım yakınlarım bazen diyor ki: “Ben eksikliğini çekmiyorum!” ama bilmiyorlar ki aslında dehidre oluyorlar. Sadece yaşadıkları olumsuzlukların ya da geçici gün içinde yaşanılan hastalıkların su eksikliğinden kaynaklandığının farkında değiller. Su ihtiyaçlarını çay ve kahve gibi diğer kan sulandırıcı etkisi olan içeceklerle geçiştiriyorlar ve bu durum daha çok tuvalete çıkıp daha çok sıvı kaybetmelerine neden oluyor.

“İnsan vücudunun yaklaşık %60’ının su, dünyanın yüzeyinin %71’inin su ile kaplı olduğunu düşünürsek, su aslında hiç de kaçmamamız gereken, onunla barışıp bizi daha sağlıklı yapması için işbirliği yapmamız gereken bir hayat kaynağı olarak karşımıza çıkmakta.”

Kanada’da dünyanın en iyi okullardan biri olan McGill Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre, gün boyunca nefesimizdeki su buharından ve terleme yoluyla bir miktar su kaybediyoruz. Bu su kayıplarına ‘duyarsız su kaybı’ deniyor, çünkü idrarda kaybedilen suya kıyasla biz onların farkında değiliz. Birçok insan terin egzersiz yapmanın veya havanın sıcak olmasının bir sonucu olduğunu düşünse de, soğuk bir iklimde yaşayan, egzersiz yapmayan biri bile her gün 500-1000 ml arası su kaybediyor. Benim de uyguladığım ve çok iyi sonuçlar aldığım su içmek ile ilgili tavsiyelerimi aşağıda bulabilirsiniz:

  • Sabahları uyanır uyanmaz yüzümü yıkadıktan sonra ilk yaptığım iş su içmek, inanır mısınız bilmem ama bende kahve etkisi yaratıyor. Uykudayken uzun bir süre (ortalama 8 saat) su içmediğimiz için vücudumuz dehidre oluyor ve su içince sindirim sistemini bir nevi uykudan uyandırıyorsun.
  • Kaslarda da birnevi aynı görevi üstleniyor. Kas spazmını önleyerek o hepimizin sabah ilk iş yaptığı kedi gerinmesini daha kolay hale getiriyor.
  • Her ne kadar olmadık yerlerde tuvalet arasam, yamuk yumuk yürümeye başlasam ya da bazı şeyleri (film sahneleri, evden giden arkadaşını yolcu etme vs.) tuvalette olduğum için kaçırsam da bu yüzden şikayetçi olduğumu söyleyemem. Her seferinde “Güle güle toksinler, hoşgeldiniz temizlenmiş bağırsaklar” diye dans edesim geliyor.
  • En çok da etkisi spor yaparken karşıma çıkıyor. Spordaki performansı arttırıyor. Evet, maratoncular uzun mesafede çok az belki de hiç su içmeyebilir; ama ben yürüyüşlerde, yoga yaparken, hareket ederken beynimi “susadım ne yapacağım şimdi?” gibi sorularla doldurmak istemiyorum.
  • En önemlisi iştah bastırıcı olması. Çok aç olduğunda zaten yemeğe saldırılıyor; ama su gerçekten yavaş acıkmaya neden oluyor.
  • Yaşlı genç demeden herkesi ilgilendiren; kolestrolü düşürmeye yardım ediyor.
  • Karaciğerin yağ depolamasını önlüyor. Karaciğer bildiğimiz üzere, yağların sindirilmesi ve atıkların vücuttan uzaklaştırılmasında görevlidir. Karaciğerimizi ne kadar su ile taçlandırırsak bize o kadar iyi sonuç verir!
  • Şişkinliği azaltır. Yani ödem sökücü. Yeterli miktarda su içmezsek vücudumuz alarm verip kendisi su biriktirmeye çalışır. Buna da halk dilinde “Çok ödemim var bugün!” diyoruz.
  • Cilt sağlığı ve güzelliğini arttırır. Dehidrasyon ile cilt, cilt bozukluklarına ve erken kırışmaya karşı daha savunmasız hale gelebilir.
  • Eklemleri yağlar. Eklemlerde ve omurganın disklerinde bulunan kıkırdak, yaklaşık yüzde 80 oranında su içerir. Uzun süreli dehidrasyon, eklemlerin şok emici özelliğini azaltarak eklem ağrısına yol açabilir.
  • Tükürük oluşturur. Tükürük yemeğimizi sindirmemize yardımcı olur ve ağız, burun ve gözleri nemli tutar. Bu sürtünme ve hasarı önler. Şekerli içecekler yerine tüketildiğinde, diş çürümelerini de azaltabilir.
  • Vücuda oksijen iletir. Kan yüzde 90’dan fazla sudur ve kan vücudun farklı bölgelerine oksijen taşır.
  • Beyni, omuriliği ve diğer hassas dokuları yatar. Dehidrasyon beyin yapısını ve fonksiyonunu etkileyebilir. Aynı zamanda hormonların ve nörotransmiterlerin üretiminde de rol oynar. Uzun süreli dehidrasyon düşünce ve muhakeme ile ilgili sorunlara yol açabilir.
  • Vücut ısısını düzenler. Cildin orta katmanlarında depolanan su, vücut ısındığında cildin yüzeyine ter olarak gelir. Buharlaşırken vücudu soğutur.

Sadece bir deneyin, 1 haftada farkı çok net görebilirsiniz. Her şeyden önemlisi; hafif ve sağlıklı hissedeceksiniz.

Su gibi aziz olun,
Hare

Paylaş